Bu yazımızda, dört haftalık işçi aydınlatma serisine giriş mahiyetinde iş hukuku hakkında bilgilendirmeler yapacağız.
İşçi sınıfı, ülkemizde kağıt üstünde hukukun en çok koruduğu zümre iken, pratikte en çok hakkı yenen kesimdir. Bunun en temel sebebi işçilerimizin hak ve borçlarını bilmemesi, bilenlerin ise (sık sık gördüğüm kadarıyla) zenginle aşık atılmaz düşüncesiyle kendini geri çekmesidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; mahkeme huzuruna çıkıldığında, işçinin haklıyken haksız duruma düşme ihtimali oldukça zayıftır. Çünkü Türk Hukukunda işçi lehine yorum ilkesi vardır. Bu nedenle işverenin onlarca avukatı olması işçiyi ürkütmemelidir. Ancak olası bir uyuşmazlıkta işçinin haklarını alabilmesi için öncelikle borçlarını yerine getirmiş olması gerekir. Bugün iş hukuku hakkında işçi ve işverenin birbirlerine karşı olan borçlarını kısaca anlatıp, bunların ihlali durumunda ne sonuçlar doğacağını sonraki iş hukuku yazılarımızda ele alacağız.
A- İşçinin Borçları
- İş Görme Borcu
İşin bizzat işçi tarafından ve özenle yerine getirilmesi gerekir. İşçi tarafından iş güvenliğinin kasten ya da özen göstermeme sebebiyle tehlikeye düşürülmesi ya da işçinin 30 günlük ücretiyle karşılayamayacağı bir zarara sebebiyet vermesi işverene haklı fesih hakkı verir. Bu durumda işçi kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamaz.
- Sadakat ve Rekabet Etmeme Borcu
İş verenin rızası olmadan başka bir işte çalışmamak ve işverenle ticari anlamda rekabet edecek davranışlarda bulunmamak zorundadır. Örneğin sabah fabrikada akşam kahvede çalışıyor ise işveren işçiyi tazminatsız olarak işten çıkarabilir. Yine işçi iş sözleşmesi bitse dahi işverenin ticari sırlarını paylaşmamalı, bu sırları kullanarak kendine bir iş kurmamalıdır. Aksi halde işveren bu sebeple uğradığı zararı işçiden tazmin edebilir.
- Talimatlara Uyma Borcu
İşçinin işi yerine getirirken işverenin belirleyeceği kurallara uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Örneğin işveren iş yerinde sigara içme yasağı ya da tozlu bölümler için çift maske takma zorunluluğu getirmişse, işçi buna uymalıdır. Aksi halde işveren tazminat ödemeden işçiyi işten çıkarabilecektir.
Peki işçinin, çalışma hayatı içerisinde işverenden minimum beklentileri neler olmalıdır? Yani işverenin borçları nelerdir?
B- İşverenin Borçları
- Ücretleri zamanında ve eksiksiz ödemek.
İşveren işçilerin ücretini geç ödüyorsa bu işçiye haklı fesih hakkı verir. yani işçi buna dayanarak sözleşmesini feshettiği takdirde kıdem tazminatına hak kazanır. Ücretler zamanında ödeniyor ancak eksik ise ya da ödenen ücretlerin tamamı maaş bordrosuna yansıtılmıyorsa yine işçi, tıpkı ücretler hiç ödenmemiş gibi haklı fesih yapabilir.
- İşçiyi gözetme borcu
İşveren işçiyi her yönden koruyup gözetmelidir. Uygulamada sık karşılaşılan bir durum olarak işveren iş güvenliğine ilişkin materyalleri sağlamasa da işçi kötü şartlarda çalışmaya devam etmekte, çalışmazsa kovulacağından korkmaktadır. İş veren iş güvenliği şartlarına uymadığı için olası bir fesihte işçi bütün haklarını alabilir. Ayrıca kendisi de istifa etse kıdem tazminatını alır.İşveren tarafından işçiye hakaret edilmesi, cinsel ya da psikolojik baskı uygulanması, işçinin güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde çalıştırılması, işçinin kişisel verilerinin kanuna aykırı şekilde işlenmesi vb. durumlar işçiye haklı fesih hakkı vermektedir. Yine bu eylemlerin başka bir işçi tarafından yapılması durumunda, işveren gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Örneğin işyerinde işçiyi rahatsız eden başka bir işçi var ise işveren bu işçiyi uyarmalı, bu da çözüm olmuyorsa işten çıkarmalıdır.
- Eşit Davranma Borcu
İş veren esaslı bir neden olmaksızın işçiler arasında ayrımcılık yapamaz. Örneğin sırf kadın olduğu için ya da hemşehrisi olduğu için ya da farklı bir dine sahip olduğu için bir işçiye diğerinden daha fazla ya da az maaş veremez, daha fazla zam yapamaz, daha zor koşullarda çalıştıramaz. Ancak belirtmek gerekir ki işçinin performansının diğerlerinden iyi olması, yapığı işin niteliği gibi sebeplerle o işçiye daha fazla maaş verilmesi, diğer işçiler açısından haklı fesih sebebi oluşturmaz. Burada ayrımın kaynağının din, dil, ırk, cinsiyet, felsefi düşünce vb. sebepler olması gerekir.
-Bir sonraki yazımızda fesih türleri ve hangi fesih durumunda hangi tazminatlara hak kazanılabileceği ele alınacaktır.
İyi Çalışmalar.
Av. Erol ERASLAN